Dış Parazitler

KENE ve PİRELER

Kene ve pirelerin ortak noktaları, köpeğinizin veya kedinizin kanından beslenen parazitler olmaları ve bir çok rahatsızlığa ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilmeleridir.Keneler ve pireler dünyanın heryerinde kedi ve köpeklerde görülen en yaygın ve önemli dış parazit türleridir. Son yıllarda Veteriner Hekimler ve hayvan sahipleri gittikçe artan oranda dikkatlerini dış parazitleri kontrol etmeye odaklamışlardır. Bunun birkaç farklı nedeni vardır; hayvanların sahiplerinin hayatlarında bir aile üyesi gibi yer almaları ve bunun sonucunda insanlarla hayvanlar arasında gitttikçe artan temas, çok fazla sayıda hayvan sahibinin kendi hayvanlarından aldıkları parazitler sebebiyle hastalanmalarına sebep olarak sağlıklarını tehdit etmesi ve günlük yaşam akışına büyük sıkıntılar vermesidir. Ayrıca alerjilerin, çeşitli hastalıkların bulaşmasının da dahil olduğu insanlar ve hayvanlarla ilgili sağlık riskleri henüz son yıllarda tanımlanmış ve tespit edilmeye başlanmıştır.

Pire ısırıkları bazı evcil hayvanlarda hiç anlaşılmayabilir, bazılarında ise hafif rahatsızlık verirler bunun sonucunda da aşırı kaşıntı, deride kızarıklık, tüy dökülmesi görülebilir. Hatta pirelere karşı alerjisi olan hayvanlarda yaralara (ülserler) yol açar. Pire alerjisi, pire tükürüğüne aşırı hassasiyet sonucu oluşur. Çok fazla pireye maruz kalan hayvanlarda, özellikle yavru kedi ve köpeklerde kansızlığa (anemi) yol açabilir. Ayrıca pireler çeşitli hastalıkları taşıyabilirler, aynı zamanda barsak paraziti bulaştırabilirler. Keneler çok sayıda hastalığın taşıyıcısıdırlar. Bunların içinde Lyme hastalığı ve insanlara da geçebilen kayalık dağlar ateşli humması bulunur.

Bir Parazit Evcil Hayvanınızı Yemek Olarak Seçerse

Eğer bütün çabalarınıza rağmen yine evcil hayvanınızın üzerinde pire veya kene görürseniz, paraziti öldürecek bir ilaç kullanmanız gerekir. Bunlar; her ay kullanılan topikal ilaçlar veya daha düzenli kullanılan spreyler, pudralar, şampuanlar, tasmalar veya pirelerle mücadele için oral veya enjeksiyon tarzında yapılan ilaçlar olabilir. Bunun için bir kez daha veteriner hekiminize, hangisinin sizin hayvanınıza uygun olduğunu danışmanız gerekmektedir. Topikal bir uygulama, şampuan uygulaması, sprey, tasma vs gibi uygulamaların hemen ardından hayvanın üzerinde canlı kene veya pire görmeniz son derece normaldir. Bir çok kişi bu durumda ilaçların işe yaramadığını düşünür ancak pire ve keneler ilaçtan etkilenebilmek için onu tamamen absorbe etmek (içine almak) zorundadır, bu süre de birkaç saatten birkaç güne kadar olabilir.

PİRE VE KENELERİN KONTROLÜ

Pire problemlerini kontrol etmenin en iyi yolu onların hayvanların bulunduğu bölgede bulunmalarını önlemektir. Parazit kontrolü hakkında uzun yıllardır yapılan çalışmalar sayesinde bu tip parazitleri önlemek ve tekrar bulaşmaların önüne geçmek artık daha kolaydır. Kedi ve köpeklere uygulanabilen insektisitler, bu tip böceklerin gelişmelerini önleyen ilaçlar, uygulaması kolay topikal olarak veya ağızdan alınabilen formları ile sadece hayvanın üzerinde bulunanları öldürmekle kalmaz aynı zamanda ileride oluşabilecek bulaşmaları da engeller. Bu başarılı ilaçlar parazitleri çoğalmadan önce öldürdükleri gibi, yumurtalarını da yetişkin hale gelmeden önce öldürmektedir. Evcil hayvanınız için en uygun ürünü veteriner hekiminize danışarak alınız. Evinizdeki pire popülasyonunu yok etmek için ayrıca hayvanın çok dolaştığı yerleri her gün elektrik süpürgesiyle süpürmek ve üzerinde yattığı yatağı sık sık yıkamak doğru olur. Pirelere karşı kullanılan oral veya topikal ürünlerin çoğu kenelere de etkilidir. Aynı zamanda özellikle kenelerin sıklıkla bulunduğu dış ortamda çok gezen köpeklerde bu tedaviye ek olarak her gün üzerinde kene aranması, bulunanların uzaklaştırılması gerekir. Bilgi almak için veteriner hekiminize bölgenizdeki durumu anlatın.

KENELER

  • İXODİDAE (Mera keneleri, şiltli keneler, sert keneler)
    İxodes, Hyalomma, Amblyomma, Haemaphysalis, Dermacentor, Boophilus, Rhipicephalus...
  • ARGASİDAE (Yumuşak keneler, mesken keneleri)
    Argas, Ornithodorus, Otobius...

Keneler dört tane olan yaşam evrelerinin üçünü hayvanların kanını emerek geçiren kanatsız canlılardır. Haller's organı denilen ve ısıyı, karbondioksiti ve yiyecek kaynağı olan hayvanlara ulaşabilmeleri için gerekli diğer teşvik edici unsurları algılayan bir organla donatılmışlardır. Ağız bölümlerini hayvanların derilerine sokarak onların kanlarını emerler.Kedi veya köpeğinizi özellikle dışarıda, bitkilerin çoğunlukta olduğu yerlerde geziniyorsa düzenli olarak keneler yönünden kontrol etmelisiniz. Bu çeşit yerlerde 4-6 saat gezen hayvanlar döndüklerinde dikkatlice taranırlarsa kenelerin vücutlarına yapışması önlenebilir. Kedi veya köpeğinizin üzerinde bir kene gördüğünüzde hemen uzaklaştırılması gerekir. Ne kadar uzun kalırsa hastalık bulaştırmak için o kadar şansı olur. Keneye asla dokunmayın, eldiven giyin ve kenenin görünen kısmını tutmak için cımbız kullanın. Kene deriyi bırakana kadar hafifçe çevirerek çekin. Çıkardığınız keneyi kalınca bir tuvalet kağıdına sarıp tuvalete atıp sifonu çekin. Keneyi ezmeyin, yakmayın veya havasız bırakarak boğmaya çalışmayın. Bu işlemler onun, taşıdığı enfeksiyonu yaymasına neden olabilir.

Keneler Hakkında Birkaç Gerçek

  • Fazla sayıda olduklarında anemi ve ölüme neden olabilirler.
  • Dişi bir kene 3000 yumurta yumurtlayabilir.
  • Yumurtalar dışında keneler yaşamlarının her evresinde kan emmeye ihtiyaç duyarlar.Bazı keneler kan emmeden bir seneden fazla yaşayabilir.
  • Çok nadir bazı durumlarda kenelerin salgıladığı bazı toksinler felce neden olabilir. İnsan ve hayvanlarda kene felci adı verilen felçler görülebilir.
  • Erkek ve dişiler çiftleştikten sonra erkekler ölür.
  • Yumurtalar kehribar renginde ve oval olup daha sonra koyulaşırlar.

PİRELER

Yetişkin pireler kanatsız böceklerdir. Genellikle susam tanesinden küçüktürler ve hayvanların kanlarıyla beslenirler. Ön bacaklarına oranla daha büyük arka bacakları onlara olağanüstü zıplama yeteneği verir. Evcil hayvanınızın tüylerine bacaklarıyla tutunurlar, iğneye benzer ağız bölümü derinin içine girerek kanı çeker. Dişi pireler günde vücut ağırlıklarının 15 katı kadar kan emebilirler. Eğer bir pire köpeğinizi veya kedinizi çekici bir yiyecek kaynağı olarak görürse, diğer pirelerin de göreceğinden emin olabilirsiniz! Çiftleştikten sonra dişi pireler günde 30-50 yumurta bırakılar. Bu yumurtalar 8 saat içinde yere düşerler ve iki güne kadar pire larvası olarak yumurtadan çıkar, karanlık yerlerde, halılarda veya döşemelerde saklanırlar. Bir hafta kadar yetişkinlerin dışkılarından, kırıntılardan, deri döküntülerinden vs. beslenirler ve larvalar pupa haline gelirler. Pupalar bu aşamada çok uzun zaman kalabilirler. En az bir hafta sonra pupa evde köpek, kedi veya benzeri bir hayvanın olduğunu hissedince kozasından çıkar ve yetişkin pire haline dönüşür. Bu döngü (en az 12 gün, en fazla 180 gün sürer) ilaçlama ile kırılmadığı sürece hiç bozulmadan devam eder.

Pireler Hakkında Birkaç Gerçek

  • Dünya üzerinde 3000 civarında pire türü mevcuttur ama kedi ve köpeklerde en çok görülenleri Ctenocephalides felis'tir.
  • Yetişkin keneler saatte 600 defa sıçrayabilirler. Her sıçrayış, insana göre kıyaslanırsa, bir insanın 50 katlı bina yüksekliğine sıçraması kadardır.
  • Bir pire için rekor atlayış 33 cm'dir.
  • Sadece 30 gün içinde 25 yetişkin dişi pire 250,000 pireye dönüşebilir.
  • Pire fosilleri geçmiş cretaceus döneminde bulunmuştur, bu da pirelerin yaklaşık olarak 100 milyon yıldır dünya üzerinde olduğu anlamına gelir. Neredeyse dinazorlarla yaşıttırlar.
  • Bazı pireler kendi vücut uzunluklarının70-150 katı uzağa zıplayabilirler. İnsan adımı ile karşılaştırıldığında 300 metreye denktir.
  • Pireler kan emmeden yaklaşık 100 gün yaşayabilirler.
  • Dişi pireler ilk defa kan emene kadar yumurtlamazlar. İlk kez kan emdikten (kedinizin ya da köpeğinizin!) 36- 48 saat sonra hemen yumurtlamaya başlarlar.
  • Dişi pireler yaşamları boyunca1800- 2000 yumurta yapabilir ve bir günde kendi vücut ağırlıklarının10- 15 katı kan emebilir.
  • Ergin pirelerin hepsi kedi, köpek veya diğer memelilerden kan emerken, larvaları (kurtçuk) konak hayvanın çevresindeki organik deri döküntülerinde yaşar ve beslenir.
  • Pire larvaları kördür.
  • Eğer kedi/köpeğinizin üzerinde bir adet pire gördüyseniz büyük ihtimalle mobilyalarınızda, ufak çatlaklarda, köşe kısımlarda, halılarınızda, kedi/köpeğinizin üzerinde 100'den fazla pire yumurtası çoktan bırakılmıştır.
  • Hem kedilere hem de köpeklere bulaşan kedi piresi tropikal bir böcektir ve düşük ısıya uzun süre dayanamaz. Ancak ev içinde yaşamaya çok iyi adapte olmuşlardır.
  • Bilinen pire türü sayısı yaklaşık olarak 2000'dir.
  • Pireler çoğunlukla görüntüleri sebebi ile tahtakuruları, bitler ve keneler ile karıştırılırlar.
  • Kayıtlara geçmiş olan en büyük pire Kuzey Amerikan Hystrichopsylla Schefferi'sidir ve uzunluğu yaklaşık olarak 12mm olarak ölçülmüştür. Ortalama büyüklükleri 3-4mm'dir.

Pire ve Yaşam Evreleri

Kedinizi/Köpeğinizi sadece ergin pireleri öldürerek kaşınmaktan kurtaramazsınız. Pire yumurtaları ve larvaları kedinizin/köpeğinizin üzerinde veya evinizde herhangi bir yerde erginleşmek için gizleniyor olabilir. Pireler erginleşmeden önce 3 dönemden geçerler; yumurta, larva (kurtçuk) ve pupa. Çevre şartlarına bağlı olarak yumurtanın erişkin hale gelmesi 2 hafta veya 8 ay sürebilir. Ortalama olarak ev ortamında genelde 3-4 haftada erişkin hale gelir. Buda şu anlama gelir, bugün ölmüş olan erişkin bir pire 2 hafta sonra olgunlaşıp evinizi saracak ve kedinizi/köpeğinizi tekrar ısıracak aç pire yumurtaları bırakmış olabilir.

Düzenli olarak parazit mücadelesi yapılan köpek ve kedilerin insan sağlığına zararı olmaz.

Pire Ve Neden Olduğu Hastalıklar

Bilimsel olarak Ctenocephalides olarak adlandırılan pireler, Arthropoda (Eklem bacaklılar) türüne ait kanatsız, zıplayabilen ve kan emen dış parazitler olarak tanımlanabilir.

Biyolojik olarak sınıflandırması yapıldığında,

  • Tür: Arthropoda
  • Sınıf: İnsecta
  • Takım: Siphonaptera

olarak gruplandırılabilen pirelerin dört alt ailesi vardır. Bu aileler şöyle sıralanabilir.

  1. Ceratophyllidae
  2. Leptopsyllidae
  3. Pulicidae
  4. Pygiopsyllidae

Dünyada bu ailelere bağlı 1900'ün üstünde pire türünün olduğu bilinmektedir. Veteriner hekimlik yönünden önem taşıyan türleri Pulicidae ailesinden, kedilerde yaşayan Ctenocephalides felis felis ve köpeklerde yaşayan Ctenocephalides canis'tir. Ayrıca tavşanlarda,daha az olarak tilki ve kedide yaşayan Spilopsyllus cuniculi ve rat piresi olarak Xenopsylla cheopis de karşılaşabileceğimiz türlerdendir. İnsan piresi olarak bilinen Pulex irritans da bu ailedendir.%99.9 oranında petlerimizde görülen bu küçük, ince ve inanılmaz hızlı hayvanlar 1,5 - 8 mm büyüklüğünde kanatsız, soluk sarı, kırmızımsı kahverengi ve parlak kahverenginde olabilir.Vücutları yanlardan basık şekilde olan pirelerde boyun yoktur. Baş, gögüs ve karın bölgesinden oluşan gövdenin arka bölümde son karın bölmeleri değişime uğramıştır ve bu bölümde genital organ bulunur. Ağız başın ön bölümündedir ve dudak palpleri ve içinde delici organların bulduğu bir hortumdan oluşur. Baş bölgesinde, pirelerin birbirinden ayırımını yani tanınmasını sağlayan ve tarak olarak isimlendirilen sert dikenimsi oluşumlar vardır. Kedi ve köpeklerde yaşayan pireler taraklı pireler olmasına karşın rat pireleri ve insan pireleri taraksız pireler grubundadır.Göğüs bölgesi üç parçadan oluşur ve her bir parçaya bağlı olarak ayaklar yer alır. Çift olarak yerleşmiş bu ayaklardan en arkadaki diğerlerine oranla daha uzundur ve pirenin sıçramasını sağlar.Kedi pirelerinin (Ctenocephalides felis felis) baş bölümleri daha uzun ve dardır. Köpek piresinin (Ctenocephalides canis) ise baş kısımı daha yuvarlaktır ve yan tarakların ön dişleri ikinciden daha kısadır. Bu farklılık kedi piresi ile ayırımlarının yapılmasında kolaylık sağlar. Her iki pire türüde insanlardan ve diğer memelilerden kan emebilir. Ancak bu asıl konakçıya ulaşamadıkları ve zorunlu kaldıkları durumlarda olabilir. Aksi durumlarda konakçısını terketmeyi hiç bir zaman tercih etmezler.Yetişkin bir pirenin yaşam süresi beslenme, yaşam ortamı, sıcaklık ve nem gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ayrıca pirenin türüne bağlı olarakta farklılık göstermekle birlikte ortalama ömrü 1-2 yıldır. (Sıcaklığın düşük olması yaşam süresini uzatmaktadır)Pireler tam başkalaşımlı parazitlerdir. Yumurta, larva ve pupa evrelerini geçirdikten sonra erişkin hale gelirler. Erişkin pireler, kıllara ve deriye yapışmadan sürekli kan emerek yaşar. Yumurtalarını da kıllar arasına bırakırlar.

Erişkin bir pire günde ortalama 40 adet yumurta bırakabilir. Oval beyaz renkte, 1-3 mm boyunda olan bu yumurtalar konakçı olan memelinin (kedi, köpek gibi) üzerinden yere düşer ve yer çatlaklarına, halı, minder ve koltuk altlarına yerleşirler. Ortamın ısısına bağlı olarak yaklaşık 2-12 gün içinde bu yumurtalardan larvalar çıkar. Mekanlarda bulunan pirelerin yaklaşık %57'si larva evresindedir.Larvalar, beyaz renkte gözsüz, bacaksız 4-5 mm uzunluğunda ve tırtıla benzer yapıdadır. Bu larvalar 3 evrede pupaya dönüşür. Bu evrelerin süresi çevre şartlarına bağlı olarak değişim gösterebilir. Yaklaşık 7-30 gün olan bu süre, şartlar uygun olmadığında aylarca sürebilir. Larvanın başkalaşımı ve üçüncü aşama sonucunda pupa şekillenir.Pupa, larvanın kendi etrafına bir koza örmesiyle oluşur. Üzeri toz toprak kaplıdır. Yaklaşık 2-3 hafta süren (şartlar uygun değilse daha uzun) bu evrenin sonunda pupa yırtılır ve erişkin pire pupadan çıkar veya pupa birkaç ay hareketsiz kalır ve doğru zamanı bulduğunda erişkin hale geçer. Pupa geliştikten sonra hemen kozasından çıkmaz. Bunun yerine kendisine ev sahipliği yapacak olan peti beklemeyi tercih eder. Olgun pupa, yaklaşan ev sahibinin titreşimini ve sesini algılayabilir ve doğru zamanın geldiğini hissettiğinde kozasından çıkarak evsahibine yönelir.Yetişkin pire kendine yer bulduktan sonra hemen kan emmeye başlar. Böylece pirede metabolik değişiklikler de başlar. Barındığı petten ayrılırsa yani beslenemezse bir kaç hafta içinde ölür. Dişi pire ilk kan emişinden sonra 24-48 saat içinde yumurta üretmeye başlar ve ölene kadar yumurtlamaya devam eder. Pireler sulu ortamlarda üreyemezler ancak üremelerine etki eden en önemli faktörlerden birisi de nemdir. Bu nedenle yağmurlu yaz aylarında ve sonbahar aylarında üremeleri daha kolaydır. Sıcak kanlı hayvanları tercih eden pireler yüksek atlama yetenekleriyle konakçı değiştirebilirler. Ancak maymun ve geyik gibi yuvası olmayan ve sürekli hareketli olan memelileri tercih etmezler. Çünkü yaşam siklusunun büyük bölümünü oluşturan larva ve pupa evrelerini mutlak suretle bir barınakta veya uygun bir mekanda geçirirler. Ayrıca öküz, koyun, keçi, domuz, deve, antilop ve zürafa gibi çift tırnaklılarda pirenin tercih etmediği memelilerdir.Tüm yaşamını bulunduğu konakçıdan kan emerek sürdüren pirelerin neden olduğu en önemli hastalıklardan biri pire allerjisidir. FAD (Flea Allergic Diseases) olarak bilinen bu hastalığın şekillenmesinde pire yoğunluğu önem taşımakla birlikte allerjinin oluşumunda en önemli faktör pirenin kan emme işlemi sırasında akıttığı salyadır. Bu salyanın yaptığı allerjik reaksiyonun derecesi tüm hayvanlarda aynı değildir. Yani konakçının hassasiyetine bağlı olarak değişik oranlarda allerjik reaksiyona neden olurlar.

Pet sahipleri genellikle pireleri kanıksamıştır ve bu küçük parazitin neden olabileceği hastalıkların petlere verebileceği zararları tahmin edemeyebilir. Oysa petlerin sağlığı yanında insan sağlığını da tehtid eden bir çok zoonoz hastalığın (Lyme gibi) oluşması ve taşınması pireler aracılığıyla olmaktadır. Köpeklerde yaygın olarak görülen Dipylidium caninum parazitinin ara konakçısı pirelerdir ve yayılmasında etkin bir rol oynarlar. Bu parazitin yumurtaları, pire larvaları tarafından alındıktan sonra pirenin pupa ve erişkin halinde gelişir. Enfekte pirenin köpekler tarafından oral yolla alınması ile parazit köpeğe taşınmış olur ve köpeklerin ince bağırsağında aktifleşir. Bu bir siklus olarak devam eder. Pireler ile gerekli mücadele yapılmadığı taktirde bu parazit artan bir hızda yayılmaya devam eder. Yoğun pire invazyonlarının olduğu durumlarda yaşanabilen bir diğer önemli sorunda anemidir. Pire anemisi olarak tanımlanan hastalığın birincil nedeni yoğun pire saldırısıdır. Tüm yaşamlarını kan emerek geçiren pirelerin fazla sayıda olması özellikle yetersiz beslenen, başka bir hastalığa bağlı olarak güçsüz kalan veya nekahat dönemindeki petlerde ve yaşlı kedi ve köpeklerde ciddi boyutlarda sorunlara hatta anemiye bağlı ölümlere bile neden olabilir.Pireler tarafından taşınan ve ciddi problemlere neden olan kan parazitleri yine petlerin yaşamını tehtid eden önemli bir sorundur. Pirelerin kan emme sırasındaki salgılarıyla kolaylıkla taşınabilen bu parazitler enfeksiyöz aneminin oluşmasında birincil derecede etkendir. Paraziter nedenlere bağlı olarak şekillenen enfeksiyöz anemi özellikle kedilerde (Feline Enfeksiyöz Anemisi) ciddi sonuçlara neden olmaktadır.

Zoonoz bir hastalık olan Cat Stratch Fever (kedi tırmığı) yine pireler aracılığı ile taşınan bir hastalıktır. Bu hastalığın oluşumunda kediler taşıyıcı rol oynar. Ancak kediler arasında hastalık etkenlerinin taşınmasına ve yayılmasına pireler aracılık eder. Kedilerde sorun yaratmamasına karşın insanlarda enfeksiyonun şekillenmesine neden olan bu hastalıktan korunabilmek ancak pire mücadelesi ile gerçekleşebilir.

Pireler ile mücadelede pek çok değişik yöntem kullanılmaktadır. Bunlar içinde en yaygın olarak kullanılanları pire tasmalarıdır. Ancak sadece erişkin pirelere etki eden bu yöntem yerini, pirelerin yumurta, larva veya pupa evrelerinde de etkin olan preparatlara bırakmaktadır. Bu ilaçlar özellikle pirelerin üreme yeteneklerini yok eden bir etkiye sahip olduklarından daha iyi sonuçlar alınabilmektedir. Bir pirenin yaşam siklusunun çoğunun yumurta, larva ve pupa evrelerinden oluştuğu düşünüldüğünde bu konu daha da önem kazanmaktadır.

Günümüzde pire ile mücadelede oldukça yaygın olarak kullanılan spot-on damlalar böyle bir etkiye sahip olduklarından tercih edilmektedir. Ayrıca petlere direk olarak uygulanabilen ve mekan için kullanılan spreyler, pire tozları, şampuanlar da pireler ile mücadelede hala kullanılan etkin yöntemlerdir.

Sonuç olarak; pirelerle yapılacak düzenli ve sürekli bir mücadele petinizin ve sizin daha rahat ve güvenli yaşamanızı sağlayacaktır.

Parazitlerle mücadele hayvan ve halk sağlığı için önemlidir. Daha fazla bilgi için lütfen Veteriner Hekimlere müracaat ediniz.